İdare hukuku, temeli anayasada belirlenen, idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar öngören, kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlayan hukuk dalıdır.
İdare ise, organik anlamda devlet yapılanması içerisinde belli görevleri yerine getirmek için oluşturulan örgüt ve bu örgütte istihdam edilenler olarak tanımlanır. Fonksiyonel anlamda ise idare ile kastedilen kamu hizmetlerini hayata yansıtmak için sahip olunması gereken nitelikler ve bu örgütün çalışma sistematiğidir.
İdare kanunlara bağlı kalmak ve hukukun genel ilkelerine uygun şekilde hareket etmekle yükümlüdür. Ancak uygulamada vatandaşın mağduriyetlerine sebebiyet veren hukuka aykırı idari işlem ve eylemlere sıklıkla karşılaşılmaktadır. İdarenin sorumluluk halleri kusurlu ve kusursuz sorumluluk halleri olarak ikiye ayrılmaktadır. İdare gerçekleştirmesi gereken hizmeti geç, kötü veya hiç yerine getirmezse, idarenin kusur sorumluluğu doğar. Bununla birlikte bazı durumlarda, hiçbir kusuru olmasa da idare ortaya çıkabilecek zararlardan sorumlu olur. Buna da idarenin kusursuz sorumluluğu denir. Vatandaşlar idarenin yaptığı işlemin gerekçesini bilgi edinme hakkı kapsamında talep etme ve öğrenme hakkına sahiptir. İdare, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında bu gerekçeyi bildirmek zorundadır. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince idare, başvuru üzerine istenilen belgeyi yahut bilgiyi kanunda yazılı süre içinde sağlamak durumundadır. İdare Hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülen davalar üçe ayrılmaktadır. Bunlar; İptal Davaları, Tam Yargı Davaları ve İdari Sözleşmeden Kaynaklanan Davalardır.
Ofis Adres ; Osmaniye Mahallesi, İncirli Çıkmazı Sokak, Hukukçular Sitesi, C2 Blok, Dış Kapı Numara:2, Daire:8 Bakırköy/İstanbul
İletişim Numarası : +90 537 610 06 91
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.